16 Mayıs 2020 17:27

Sema Şahan Meydan – Şeytan, Müslüman mintanıyla dolaşıyor!

Sema Şahan Meydan – Şeytan, Müslüman montajıyla dolaşıyor!

Sema Şahan Meydan – Şeytan, Müslüman mintanıyla dolaşıyor!
İlk defa 1989 yılında adlandırılan bu savaş biçimi aslında tarihimize baktığımızda yabancı olmadığımız bir savaş şeklidir.
Öncelikle tanımını yapalım.
Hibrit Savaşı nedir?
Dördüncü nesil savaş, harp ile siyasetin, asker ile sivilin, barış ile çatışmanın, savaş alanı ile emniyetli bölgenin aralarında ki bulanık hatların olması olarak nitelendirilen savaş türü.
Bu askeri doktrin, ilk defa 1989 yılında, aralarında William S. Lind’in de bulunduğu Amerikalı bir analist takımı tarafından savaş halinin tek merkezden idare edilmeyen bir biçime dönüşmesini tanımlamak için kullanıldı. En basit tanımı, esas hasım tarafların bir devlet olmayıp onun yerine şiddetli bir ideolojik ağın olduğu herhangi bir savaşı içerir. Bu terimin terörizme ve asimetrik savaşa benzerlik göstermesine rağmen çok daha kapsamlıdır.
I.Dünya Savaşı’nda Almanya’nın İngiltere yönetimi altında ki Hindu ve Müslüman unsurları kışkırtması en eski örneklerden biri olarak gösterilmekle birlikte 2006 yılında Hizbullah-İsrail arasında gerçekleşen çatışma,2008 yılında yaşanan Gürcistan-Güney Osetya çarpışması (sonra ki süreçte RF-Gürcistan Savaşı), 2011 yılında İran’a gerçekleştirilen STUXNET saldırısı ve 2014 yılında gerçekleşen Kırım’ın Ukrayna’dan bağımsızlık süreci farklı yazarlar tarafından hibrid savaşa örnek olarak gösterilmektedir.
Kırım’ın bağımsızlık süreci örnek vaka olarak ele alınacak olursa hibrid savaş stratejisinin teorik yaklaşımlarının uygulanışı daha net olarak anlaşılacaktır. Ukrayna’nın başkentinde AB taraftarı kitlelerin Rus yanlısı yönetimini protesto üzerine, Kırım ve RF sınırında ki bazı bölgelerde bulunan RF yanlısı unsurlar bölgelerinde protestolar ve yerel idareyi ele geçirme teşebbüsünde bulunmuştur. Bu süreçte RF ordusu, sınıra yığınak yapmak ve alarm durumuna geçmekle beraber Ukrayna karşısında düzenli birliklerini kullanmamış fakat ayrılıkçı unsurlara, insan haklarına aykırı müdahalelere karşı koruma tedbirlerine başvuracağını açıklamıştır.
Kırım’da ise daha sonradan RF Özel Kuvvetleri (GRU, SPETNAZ) oldukları anlaşılan, Avrupa medyası tarafından little gren man olarak adlandırılan kimlikleri ve aidiyetleri belli olmayan, iyi eğitimli ve ağır silahlı, yüksek koordinasyona sahip gruplar kritik öneme sahip yapıları, hızlı ve en az çatışmaya girecek şekilde işgal etmiştir.
Ukrayna ve AB tarafından Kırım’da ki organize güçlerin RF Birliği oldukları iddialarını RF Devlet Başkanı V. Putin kesin bir dille reddederken, Savunma Bakanı Sergey Shouygu bu durumu karanlık bir oda da siyah bir kedi aramaya benzetmiş ve özellikle bu kedi akıllı, cesur ve kibarsa (polite) kediyi aramanın aptalca olduğunu eklemiştir. Shouygu’nun bu tarifinden sonra “little green man” tabirinin yerini “polite man” tabiri almıştır. Polite man’lerin yönetimi altında ki Kırım’da ancak bağımsızlık referandumu ve RF’ye bağlanma kararının alınmasından sonra Rus düzenli birlikleri Kırım’a girmiştir. Tarihimize baktığımız da daha eskilerde görünen bu yöntemin adı yeni konmuştur. Osmanlı Devleti’nde Ermeniler’in Sırplar’ın kışkırtılması ve Osmanlı Devleti’nde iç karışıklık oluşturma çabaları da aynı sistemin ürünüdür.
Tüm bu olanları göz önünde bulundurduğumuzda savaşın ortasında olduğumuz gerçeği aşikardır. Hibrit Savaşı’nın amaçlarından biri hedef ülkenin hükümetini devirmektir.
Aynı durum şuan da ülkemizde de yaşanmaktadır. Darbe söylentileri ülke değerlerine muhalif gruplar aracılığı ile hala yürürlüktedir.
Meselelere doğru perspektiften bakabilmek bilgiyi doğru kaynaktan alarak hareket etmek bizleri en az hata yaparak doğru kararlar vermeye yöneltecektir. Zira “at izi it izine” karışmış “şeytan Müslüman mintanı” ile dolaşmaktadır.
İktidarın devrilmesi, Cumhur ittifakının dağılması, ülke de istikrarın kaybolması için tüm klikler aktif hale getirilmiştir.
Corona pandemisinde de tüm dünya ya gösterdiğimiz başarı bir çok devletin ve uşaklarının kinini daha da arttırmıştır.
İMF kapısında para bekleyen Türkiye den dünyayı kasıp kavuran salgında 57 ülkeye yardım gönderen güçlü bir ülkeyi istememektedirler.
Millet olarak bu gerçekleri bilmek, akılda tutmak ferd ferd “anti hibrit savaş timleri” gibi hareket ederek planları bertaraf etmektir görevimiz.